Gelişen teknoloji, dijital dönüşüm ile birlikte farklı ihtiyaç ve alışkanlıkların oluşumuna yol açtı. Bu anlamda tüketiciler tarafından en çok sevilen ve tercih edilen yöntemin ise geçmişte Web sitelerinden takip edilen haber, eğlence, oyun veya mesleki bilgi/yeterlilik düzeyine katkı sağlayan içeriklerin vs. akıllı telefonlar aracılığıyla mobil uygulama formatında kullanmak olduğunu görüyoruz. Sizlere mobil uygulamaların kullanım sıklığını artıran yöntemlerden ve kullanıcı sadakatinden bahsedeceğim.
Localytics tarafından düzenlenen bir araştırmaya göre, insanların yüzde 80’inden fazlası akıllı telefonlarında sadece 5 uygulama kullanıyorlar. Üstelik bir uygulamayı 11 defadan fazla kullanan kullanıcıların oranı sadece yüzde 36.
Bunun yanında, Localytics’e göre her 4 kişiden 1’i bir uygulamayı sadece bir kez kullandıktan sonra bir daha kullanmıyor. Bu durumun farkında olan Google bir süre önce Instant App programını başlatmıştı. Bu uygulama ile dileyenler herhangi bir uygulamayı indirmeden Google Play Store üzerinden test edebiliyorlar.
Mobil uygulamaların kullanım oranları ve sıklıkları konusunda ise oldukça farklı sonuçlar ortaya çıkıyor. Araştırmalara göre her 4 kişiden biri uygulamaları bir kez kullandıktan sonra bırakıyor.
Depolama Bir Sorun
Bir uygulamanın silinmesinin en geçerli sebebi olarak, uygulamanın çok kullanılmaması görülüyor ve %55 gibi bir orana sahip. Pek çok katılımcı, daha iyi veya kullanışlı bir uygulama bulduğunu belirtiyor ki bu da %55 oranında. %52’si yalnızca uygulamadan sıkıldığını söylerken, %46’sı ise çok fazla reklam görmekten yakınıyor. Telefonlarındaki yetersiz hafıza ve depolama alanlarından şikayetçi olanlarsa %45’e tekabül ediyor.
Diğer veriler ışığındaki dikkat çekici başka bir çalışma ise depolama alanı sorununun uygulamaların silinmesinde tetikleyici bir rol oynadığını vurguluyor. Quixey’nin yaptığı bir araştırmada mobil cihaz kullanıcılarının, depolama alanlarının uygulamalar tarafından işgal edilmesinin mobil uygulamaların kullanımı ile ilgili en sevmedikleri şeylerden biri olduğu ortaya çıktı.
Araştırmalardaki bir çıkarıma göre; kullanılmayan uygulamaların yeni uygulamalarla değiştirilmesi uygulama indirme sürecini ve trafiğini yönetiyor. Bu yüzden veriler, uygulama indirmelerinin arkasındaki tetikleyici unsurun “uygulama değiştirme” olduğu konusunda bir fikir veriyor. 10 katılımcıdan 6’sı, kullandıkları bir uygulamanın mevcut versiyondan tatmin ve memnun olmamalarının kendilerini yeni bir uygulama indirmeye yönelttiğini söylüyor. Mobil uygulamaların kullanımı konusunda kullanıcıları yeni mobil uygulamalar denemeye yönelten diğer önemli unsurlar:
* Yeni bir şey arama/sıkılma (%80)
* Kişisel tavsiye (%74)
* Çocuklar (%70)
* Mobil tarayıcıların kullanışsızlığı (%68) ve
* Alışveriş deneyimini iyileştirebilecek bir uygulamaya ihtiyaç duyma (%65)
Kişisel tavsiyelerin listenin üst sıralarında yer alması oldukça dikkat çekiyor. Buna ek olarak; Google ve Ipsos’un yaptığı bir araştırmada, World-of-Mouth (ağızdan ağıza pazarlamanın) akıllı telefon uygulaması keşfetmedeki temel etkenlerden biri olduğu ve “Kullanıcılar neden daha çok uygulama indiriyor?” sorusunu yanıtladığı görülüyor.
İlginç bir şekilde, reklamlara yönlendirmeye listesinin en alt sıralarında rastlanırken; Yahoo araştırmasının katılımcıları, reklamların da uygulama indirmeye yönlendirmede etkili olduğunu kaydetti.
Benzer şekilde, katılımcıların neredeyse yarısı online reklamların uykudaki uygulamaların tekrar kullanılmaya başlattığını ve %52’si ise aile, arkadaş ve tanıdıklarının uygulamaları yeniden aktifleştirmeye teşvik ettiğini ifade ediyor.
Mobil Uygulamaların Kullanım Sıklığını Artıran Diğer Bir Etken: Mağazalar
Bir başka üzerinde durulması gereken indirme tetikleyicisi; uygulama mağazaları (Google Play Store ve Apple App Store). Katılımcı kullanıcılar uygulama mağazaları sayesinde ilgilendikleri bir kategorideki bir uygulama için geniş çaplı arama yapma imkanı bulduklarını söylüyor.
Kullanıcılara zaman kazandıran ve işlerini kolaylaştıran bu yönlendirmenin sıklıkla tercih edilmesi hiç de şaşırtıcı değil. Kullanıcı yorumları ve oylamaları, uygulama mağazasının bir başka önemli kısmı. Negatif yorum alma, kullanıcılar için bir uygulamayı indirmemek için haklı bir sebep olarak karşımıza çıkmakta.
Mobil uygulamaların kullanım sıklığı istatistiklerinde ve genelde startup olarak nitelendirebileceğimiz girişimlerde gözlemlediğimiz şu ki içeriğiniz ve öngördüğünüz başarı parametreleri ne kadar mantıklı görünse de kullanıcı deneyimi farklı sonuçları gösterebilmekte.
Bazen sadece bir başkasının oyun oynamasını izleten uygulamalar, bazen de tek bir özelliği barındıran uygulamalar kullanıcılar tarafından tercih edilebiliyor.Uygulamanın tutundurma sürecinde deneme yanılma yöntemi ve kullanıcı geri bildirimleri doğrultusunda yazılıma sürekli yeni özellikler eklemeden, bir süre test ederek içgörü süreci sonrası doğru analizleri yaparak karar vermek yerinde olacaktır.
Kısaca özetleyecek olursak kullanıcı dostu arayüz, ihtiyaç duyulan, pratik ögeleri içeren uygulamalar ve oyunlaştırma özelliklerinin mevcut olmasını da kullanım sıklığı ve kullanıcı sadakati konusunda öne çıkan tavsiyeler arasında sıralayabiliriz.
Bir sonraki yazımızda mobil uygulamalarda stratejik pazarlama yöntemleri üzerine konuşmak üzere.
Sağlıcakla kalın.