Her ne kadar Pokemon kadar göz önünde olmasa da çocukluğumun eşsiz serilerinden biriydi Digimon. Çizimleri ve öyküsü biraz daha keskin olmasına rağmen hatıralarımda çok güzel bir yer edindi. Birinci yılını kutlayan DigimonLinks ile karşılaşınca bu tatlı anıların hepsinin canlanması kaçınılmaz bir şeydi tabii. RPG oyunlarını sevenler için de hoş bir deneyim olacağına eminim.
Bandai’nin bütün yapımlarında olduğu gibi çizimler orijinal seriyle aynı. Öyle gözünüzü yoran, canınızı sıkan çok fazla bir ekstra yok. Oyuna başladığınızda size küçük bir ada veriyor. Bu adada biriktirdiğiniz Digimonları geliştirip evrimleştirebiliyorsunuz. Geliştirdiğiniz Digimonlarla arenada diğer oyunculara karşı ya da normal görevlerde botlara karşı savaşabiliyorsunuz.
Gelişim için iki seçenek var. Bunlardan birincisi digimonları beslemek ama bu seçenek yüksek seviyeli olanlarda çok etkili olmuyor. Daha çok Rookie denilen giriş seviye canavarlarda hızlı seviye atlamayı sağlıyor. Champion ve daha üst seviyeler için savaşlara katılmak daha etkin sonuç veriyor.
Oyunda yeni Digimonlar yakalamak için Link Point veya Digistone kullanılıyor. Link Pointlerle yakaladığınız Digimonlar “In Training” olarak geliyor, yani bebek sayılabilirler. Herhangi bir savaştan önce bunları eğiterek evrimleştirip, Rookie seviyesine gelmelerini sağlamanız gerekiyor.
DigimonLinks Orijinal Evrim Düzenine Uymuyor
Animesini izlediyseniz hatırlarsınız her Digimon için belirli bir evrim düzeni vardır. Mesela, benim en sevdiğim Koromon’un Rookie evrimi Agumon’dur. Champion seviyesinde dallanma başlar. Fakat oyunda böyle değil. Koromon’dan karşınıza Guilmon da çıkabilir. Elinizdeki bütün canavarlar hiç alakaları olmayan türlere dönüşme ihtimali taşıyor. Bu özelliği çok seven kullanıcılar olduğu gibi, hiç hoşlanmayanlar da var. Ben de bunu biraz can sıkıcı buldum açıkçası.
Bunun haricinde genel olarak oynayışı olsun, görevleri ve kazanımları olsun eğlenceli bir dünya yaratmış DigimonLinks. Benim jenerasyonum için maziyi hatırlatmak adına güzel bir geri dönüş olurken, oyunu ilk defa gören ve yeni başlayanlar için de keyifli bir vakit geçirme aracı olmuş. Keşke bir de Türkçe dil desteği olsa imiş, tadından yenmezmiş.
Aşağıdaki bağlantıları kullanarak oyunu ücretsiz bir şekilde indirebilirsiniz, denedikten sonra yorumlarınızı bizimle paylaşmayı unutmayın.