Doomsday Clicker – Dünyayı Yok Et!

One tap oyunlarla aranız nasıldır bilmiyorum ama benim çok yok. Doomsday Clicker bir one tap olmasına rağmen, beni 2 haftayı aşkın süredir kendisine bağlamış durumda. Türkçe adıyla Kıyamet Tıklayıcısı neymiş bir anlatayım sizlere.

1.000.000+ gibi ufak bir indirme sayısına ve Türkçe dil desteğine sahip bu oyun, bahsettiğim gibi bir one tap. Girişte karşımıza kocaman bir kırmızı düğme çıkıyor ve yardımcımız maymun bize düğmeye basmamızı söylüyor ve boom!

Kıyamet kopuyor…

Her şey yıkılıyor ve yok oluyor. Bu koca yıkımdan sonra insanlar mutantlara dönüşüyor. Bizim ise yer altı sığınakları inşa etmemiz gerekiyor. Oyun başlarken bize sadece 4 çip veriyor.

Önce sığınaklar oluşturuyoruz, ilk sığınak Banliyö. Banliyö’de de odalar oluşturmamız gerek ve ilki de Atölye. Odayı açmak, 4 çipe mal oluyor; yani bütün paramızı alıyor. Atölye çalışmaya başlayınca bizim 4 çipimiz başlıyor katlanmaya. Çipler katlandıkça birimleri de katlanıyor Milyar, Milyon, Trilyon… şeklinde yükseliyor. Şahsen ben, en son Dodesilyon’u gördüm. Bu da 10³⁹ demek oluyor.

Siz para kazandıkça Atölyeden sonra Güç, Su, Yiyecek, Mutfak, Bilim, Eğitim, Konut, Hobi ve en son da Eğlence odası açılıyor. Her sığınakta fix olarak bu odaları açabiliyorsunuz.

Banliyö’den sonra Desertopolis, Forestville, Nükleer Kar Küresi, Pasifik Okyanusu, Kaplıca Oteli gibi sığınaklar açmaya başlıyorsunuz. Bu sığınaklarda da en fazla Eğlence odasına kadar açabiliyorsunuz. Odalar ve sığınaklar açılmaya devam ettikçe sığınağa gelen insan sayısı da bir hayli artıyor.

Doomsday Clicker Mantığı: Önce Yap, Sonra Yık!

Dedim ya, insanlar doluşuyor tabi sığınaklara; ama bizim maymun durur mu? Başlıyor “Efendim düğmeye basalım, insanları yok edelim, mutant yapalım…” Hay Allah! Daha şimdi yıktık, o kadar sığınak, para falan ne olacak? Maymun asla dinlemiyor tabi.

El mecbur, ikinci kere kırmızı düğmeye basıyoruz ve bu sefer ilkinden başka bir nedenden kıyamet kopuyor. Her basışınızda kıyametin kopma nedeni değişiyor, bir seferinde yanardağ patlarken diğer bir seferde çekirge istilasına uğrayabiliyorsunuz.

İkinci defa kıyameti kopardık, ama bizim paralar sığınaklar falan gitti tabi. Yanımıza kar kalan tek şey, kıyamet koparken mutanta dönüşen insanlardan aldığımız bonus boost özellikler. Onlar sayesinde 1 paramız 1000 olacak artık ve bu her kırmızı düğmeye basışımızda artacak. Fena fikir de değil aslında.

Yine kolları sıvayıp sığınaklar, odalar kuruyoruz. Hatta Süper Şarj Edici sayesinde baya kâr ediyoruz ve bu, döngü halinde ilerliyor; biz, para kazandıkça odalarımızın seviyelerini yükseltiyoruz ve paramızı katlıyoruz. Sağ üst köşeden 1x, 10x ve 50x özelliğiyle tek tek basmak yerine bir basışta 50 level yükseltebiliyorsunuz. Odalar 250’ye ulaştıkça Gümüş, 700’e ulaştıkça Altın oluyor ve bu böyle katlanıyor her şey gibi.

Oyunun içerisinde gerçek satın almalar yapabiliyorsunuz. Dilerseniz 18 TL gibi saçma bir fiyata oyunun içerisindeki yaratıkları yiyerek para kazandıran bir köpek alabilirsiniz, ama ne gerek var? Onlara tek tek basması daha eğlenceli bence.

Bunun yanında oyunda kazandığınız altınlar var. O altınlar sayesinde de her sığınağın her odası için bir karakter belirlenmiş ve 5’er altına üretici makineden üretip odaya yollayabiliyorsunuz; bu da ekstra mutant ve para demek.

Özet geçmek gerekirse, sürekli bir döngü içerisinde oda yükseltmekle geçiyor ömrünüz. Kendisine bağlayan bir yapısı var oyunun. İnsanoğluyuz para kazandıkça kazanasımız geliyor ki sürekli kırmızı düğmeye basıyoruz oyunda.

Yapımcısı PikPok Games anladığım kadarıyla böyle yıkmalı ve aksiyonlu oyunları seviyor olacak ki daha önce de benzer oyunlara imza atmış. PikPok’un Zombilerle savaşı konu alan Into The Dead 2 ve bu tipteki diğer oyunlarını, dilerseniz buradan inceleyebilirsiniz.

Doomsday Clicker, şu an Google Play Store ve Apple App Store’da ücretsiz. Aşağıdaki linklerden indirebilir ve hemen bu paradoksa düşebilirsiniz. Tıklayın ve yok edin!